Amerikan ordusunun Basra Körfezindeki üs merkezi. 2.735.000 civarından nüfusunun yaklaşık 900.000 kadarının Arap gerikalanının Hindistanlı, Nepalli ve Filipinli olduğu, doğalgaz bakımından dünyanın en zengin kaynaklarından birine sahiplik eden Katar. Dünyanın 3.cü en büyük doğalgaz rezervlerine sahip olan ülke, 25.7 trilyon m3'le dünyada kanıtlanmış doğalgaz rezervlerinin yaklaşık % 15'ini eline bulunduruyor. 1 tanesi karada 6 tanesi denizde toplam doğalgaz üretim noktası bulunmaktadır.
Katarın başkenti Doha, eski adı, Devhâ
Yatırımlarının % 65-70’ini uluslararası piyasalardan kredi yoluyla finanse eden ve uzun vadeli olarak güvenilir bir borçlanıcı konumundaki Katar’ın finansal krizin etkisinin devam etmesi nedeniyle, ülkenin söz konusu yatırımlarını gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu finansmanı uluslararası piyasalardan kriz öncesindeki kadar rahat temin edemeyebileceği veya en azından daha yüksek maliyetle elde edebileceği açıktır. Bunun etkisinin, özellikle müteahhitlik sektörü üzerinde daha düşük bedelle işlerin alınması baskısını oluşturabileceği söylenebilir.2022 yılında yapılacak dünya futbol şampiyonasına ev sahipliği yapacak olan Katar, bu organizasyonla güçlü ekonomik yapısını taçlandırmıştır. Bunun sonucunda ise inşaat sektöründeki ivmenin daha da artacağı beklenmektedir.2022 dünya futbol şampiyonasının beraberinde getirdiği fırsatlar nedeniyle, metro ve 200.000 kişilik nüfusu barındırması planlanan Lusail gibi küresel kriz etkisiyle yavaşlanan bazı büyük projelerin hızlandırılması gündeme gelmiştir. Ayrıca, şampiyona için yapılacak orta ve büyük ölçekli 9 adet yeni stadyumun yanısıra, Katar 2030 vizyonu kapsamında gerçekleştilecek olan metro, Katar-Bahreyn köprüsü, Doha Limanı ve çeşitli karayollarının yapımı gibi büyük ölçekli projeler ile çok sayıda üstyapının 2017’ye kadar tamamlanabileceği görüşü, iş çevrelerinin ortak kanaatini oluşturmaktadır.
KATAR TEMEL EKONOMİK GÖSTERGELER
2013 (a)2017 (b)GSYİH (US$ milyar)
198.728164.653Reel Büyüme
(%)4,40,8Kişi başı GSYİH (US$) (
Satınalmagücü paritesine göre)126.912127.580Tüketici Fiyat Enflasyonu(ort)2,51,0İhracat (US$ milyar)133.33661.616İthalat (US$ milyar)31.47526.693Cari Hesap Dengesi (US$ milyar)60.4612.357
(a) = Gerçekleşen
(b) = Tahmini
Kaynak. T.C. Ekonomi Bakanlığı
TÜRKİYE’DE NELERİ SATIN ALDI?
TÜRKİYE’DE bankacılık sektörüne Abank ile adım atan Katar, daha sonra QNB ile Finanbank’ı aldı. Commercial Bank of Qatar, 2013 yılında Abank’ın yüzde 71’ini 460 milyon dolara almıştı. 2016 yılı sonunda da 224 milyon dolar daha ödeyerek bankanın tümünün sahibi oldu. Ortadoğu ve Afrika’da yaptığı yatırımlarla öne çıkan QNB Finansbank’ın yüzde 99.81’lik hissesini aldı. Satış için 2.75 milyar Euro ödendi. Digitürk’ün satışı da uzun bir süre kamuoyunda tartışma konusu oldu. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) geçtikten sonra Katarlı beIN medya grubuna satıldığı birkaç kez gündeme gelen ancak açıklanmayan satış, 2016 yılında gerçekleşti. Satış rakamı tam olarak açıklanmadı. Daha sonra kulislere yansıyan bilgilere göre satışın 1 milyar dolar ile 1.4 milyar dolar arasında gerçekleştiği gündeme geldi. Boyner’in yüzde 30.7’sini Katarlılar alırken, BMC’de de ortaklığı bulunuyor.
Kaynak. http://www.dosyahaber.com/ekonomi/katar-ile-is-yapan-turk-sirketleri-ve-faaliyet-alanlari-h33844.html
vee....
Dünya da 380 milyar $ dan fazla, Türkiyede 18 milyar $ civarında yatırımı bulunan Katar. Bir süreden beri, beton ekonomisinin temsilcileri tarafından Türkiye'nin kurtarıcı taze para kaynağı olarak görülüyor. Katar dünyanın en büyük dış yatırımcılardan 14.sü ama dünyada değişen rasyolar ve özellikle basra bölgesi arap kabile aile devletlerinin yeni prenslerinin bu bölgeye özellikle şirket-devletlerine yeniden şekil verme sürecinde ne olur ne biter zaman gösterir. Amerikenın büyük müttefikleri Suudi Arabistan, BAE'nin Katarla ilgili hesapları ve ilginçtir o bölgedeki en büyük Ameriken üssünün bulunduğu Katarın şekillenmesinin nasıl olacağı çok önemlidir.Bu bölgenin insanı ve genelde Araplar savaşçı bir toplum değildir. Kabileler arası kan davaları, bedevi eşkiyalıkları her toplumsal yapı da görülebilen durumlardır. Bunun haricinde coğrafya çok eskilerden beri ticaret bölgesidir. 1550 lerden kalan kaynaklarda bölge insanının 1000 tane gemisinden bahsedilmekte ve ticari faaliyetler gözler önüne serilmektedir. Hind ve Çin denizlerinde ticaret yaparak, İpekyolu üzerinden gelen malların sevk merkezi-limanı olan bölge insanı ticaret konusunda çok iyidirler. Bugün Malezya ve Endonezya Bölegsinin müslüman olmasının en büyük sebebi bu Tüccar - Araplardır. Amcaoğulları Yahudiler gibi ticari zekaları kuvvetli olan Araplar, İpekyolunun 500lerden itibaren yön değiştirmesi olasılığını ve alternatif durumları fırsata çevirerek Yeni ticaret yollarında söz sahibi olabilmeyi sağlayacak, ticari partner olmanın stratejilerini oluştururken, bu bölgeyi merkezileştirecek ve vazgeçilmez yapacak yeni bir din ortaya koymayıda başarmışlardır.
Türkiye Basra körfezi ülkelerinden kaynak transferi ve sermaye transferi yapmaya en açık şekliyle 12 Eylül 1980 darbesini yapan cunta ile beraber tanıştı. Amerikanın "bizim çocukları" darbeyi finanse edecek kaynaklar ararken, ABD cuntaya Suudi Arabistanı işaret etti, o dönemden başlayarak Arap sermayesi Rabıta adıyla, Sünni İslam ihraçlarıyla, Özalla beraber Sevda tepelerinin satışları, ticari ortaklıklar, v.b. yollarla ahbap-çavuş ilişkisi halinde liberal, neo-leberal, muhafazakar, mütedeyyin sağ iktidarlarla devam etti.
Bugünkü iktidarın baştan beri tercihi olan beton ekonomisine sürekli sıcak para girişi gerekmektedir. Doymak bilmez "beton şehvetine" her geçen gün artan miktarda kaynak aktarmak gerekiyor. Şu anda yapısal olarak kendilerini dizayn eden basra ülkeleri ve özelinde Katar oluşturduğu aile fonlarıyla kendilerince üst kazanç sağlayabilecekleri alanlarda yatırımlar yapmaktadır. Fakat Katarın 80 milyonluk bir ülkeyi yanlız gayrimenkul alımı ve borç - alacak ilişkisi şeklinde finanse edebilme gücü sınırlıdır.
Biz Türk toplumunda efsane yaratma, efsane kahramanlar ortaya koyma gücü çok mahirdir. Şehir efsanesi haline gelmiş olan Katarlıların, Arapların bu iktidarı ayakta tutmak için kaynak aktardıkları söylencesi hoş bir masaldır. ARAPLAR TÜCCARDIR, PİYASA KOŞULLARINI İYİ TAKİP EDERLER.
Bugün ekonomik refaha ermiş tüm Arap toplulukları ki büyük çoğunluğu Basra ülkeleridir, Dini ticarette değil, ihracatta ve ilişkilerde meta olarak kullanmaya mahirdir. İslamın ticaret ahlakı dışındaki ticaret dizayn şekli yetersiz kalmasından dolayı, ticaret hukukunda biraz daha geniş davranmışlar ve kuzenleri Yahudilerle aynı tarzda ticaret yapmışlardır. İslam miras hukukundaki kısıtlar sebebiyle oluşmasına engel olan kumpanyalar ve şirketleşmeler Arap ticari zekasıyla ticaret kervanlarını , sefer kervanları haline getirerek ve uzak noktalara dha sonra Hollanda ve İngilizlerin bir örneğini aldıkları şekliyle ticaret üsleri kurarak ticaret ve para trafiğini sağlamışlar. Üretim yerine daha çok pazarlama, dağıtım ve finansa ağırlık vermişler. Hatta finikelilerden devraşdıkları fason ürettirme modelini uzak bölgelere taşıyarak, pazarın nabzını tutarak arz ve talep dengesini takip ettiklerini göstermişlerdir.
Türkiye insanın kısa vade de kendini kurtarma yapısı, Arap yatırımcılar için fırsattır. Ve o bölge de öyle görülmektedir. Bir Arap işadamının yıllar evvel İstanbul'da DEİK toplantılarında dillendirdiği gibi . ARAPLAR KUMARHANEDİR, TÜRKLER KUMAR OYNAMAYI ÇOK SEVER, AMA UNUTMAYIN OYUN DA HEP KUMARHANE KAZANIR.
Comments