BÖLÜM 1-)
Bu İtalya'nın ruhunu değiştirmek isteyen ve halkını felakete sürükleyen güce aç bir megalomanyağın hikayesidir…
Bu trajik hikaye 1920'lerde güzel İtalya da başlıyor. Micalengelo, Dante, Verdi’nin ülkesinde.. görkemli bir geçmiş krizdeki başarı ile ortalama gelir Fransa ve Büyük Britanya’da kimden 3 kat az fakirlikten kaçmak için milyonlarca İtalyan göç etmeyi seçti hesaplaşmalar suikastlar isyanlar…
İtalya'nın 1918 de Fransa ve Büyük Britanya'nın yanındaki zaferinden bu yana, az önce bahsettiğim iç savaş, demokrasisinin altını oymuştu her yerde çiftçiler kullanılmayan toprakları ele geçiriyordu işçiler grevler düzenlediler ve patronlarına saldırdılar sosyal alanın her zemininde çeteleşmeler vardı (mafya teşkilatlanması) büyük savaşta saydığım kesimlere vaad edilen sosyal reformlar asla gerçekleşmedi.. İtalya da sendikalar ve solcu partiler burjuvaziye karşı birleşti karşılarında ise bu açıkgöz adam vardı Benito Mussolini..grevcilerin baş düşmanı…
İtalya’yı dönüştürmek isteyen adam, öğretmenlikten gazeteciliğe geçip yakın zamanda bir hareket yaratmıştı FAŞİZM … (antik Roma'da zengin elitleri korumakla görevli kişiler vardı, hizmet ettikleri zenginlerin yolculuklarında önden giderler koruma sağlarlardı bu zenginliğin güç sembolüne FACİS/ FACHİO - faşo-denirdi Mussolini bu terimi kullandı) Milan Palazio su denilen bir ev ona yerel sanayiciler tarafından ödünç verilmişti örgütlenmeye burada başladı önce roma selamını aldı ve adamlarına üniforma giydirdi - KARA GÖMLEKLİLER…silahları mangenello denilen sopalardı…solcuları dehşete düşürmek için kullanılıyordu…mottoları: “ME NE FREGO”( başlarına bağladıkları bantlara yazarlardı) -“UMRUMDA DEĞİL” anlamında … kısa zamanda kara gömleklilerin sayısı 300 bini bulmuştu ve sokaklar onlardan sorulmaya başlamıştı, grevcilerin yerine geçtiler her türlü protestoya engel oldular tramvayları sürdüler sokakları temizlediler… Çoğu savaş gazisi ve aşırı şiddet yanlısıydı sağcı bir devrim hayal ediyor ülkeyi bir düzene sokup İtalya'yı bir dünya gücü Halime getirmek istiyorlardı tabi bu güç tamamen askeri anlamda idi…ülkenin dört bir yanında acımasız cezalandırma yöntemleriyle solculara aynı görüşten olmayanlara terör estirdiler “ tereddüt etmeden enerjisi bitmeden saldıracak Yavuz bir adam istiyorum” diyordu Mussolini..
Marksistleri ezerek güç elde edebileceğine emindi tutkusu bedeli ne olursa olsun İtalya yı tek başına yönetmekti çok hırslıydı şiddetle her şeyi çözmek fikri faşizmin doğasından gelir Marksistlere fiziksel şiddetin yanında işkence aleti olarak MÜSHİL kullanıyordu düşman gördüğü her düşünceyi savunanı önce ağır şekilde dövdürüyor hayatta kalan veya hala yürüyebilen olursa da boğazından müshil döktürüp yaralı bir halde dışkısını tutamayacak şekilde sokakta yürütüyordu... Mussolini’n zulmettiği solcular ona yabancı değildi çünkü 1914 büyük savaşından önce onlardan biriydi Romanya bölgesine Predaptiyo köyündeki vadide Venedik’ten 2 saat mesafedeki “sosyalist kalesinde” doğmuştu çocukluğu oldukça zor geçmişti dindar okul öğretmeni annesi be polis tarafından kara listeye alınan “Anarşist” Demir işçisi babası ile…Babası gibi Benito Mussolini de devrimci/ Anarşist kışkırtmalar nedeniyle hapishaneye bir kaç kez girmişliği vardır o zamanlar tam bir devrimci/ Anarşist…hatta 1911 de İtalya, Libya’yı işgal edip halkına karşı zulüm uyguladığında da protestocular arasındaydı, kolonicilik/sömürgecilik karşıtı idi.
İtalyan askerlerinin Libya’ya gidişini önlemek için bir dizi isyana liderlik etti…o zamanki düşmanları Anarşist babasının düşmanları ile aynıydı: ordu, burjuvazi, sermaye ve kilise…İlginçtir hepsi de daha sonra ona tam destek sağlayacaktı…tuhaf bir karakterdi çok gazla kitap okurdu hemen her konuda bilgi sahibi bir entelektüel idi taşrada baba evinde bir başına saatlerce keman çalar klasik müzik dinler resim yapardı GÜÇ İSTERİĞİ VE HASSASLIĞIN TUHAF BİR KARIŞIMI kişilik…ancak öfke kontrolü yoktu şiddetini kontrol edemiyordu gençken bir komşusuna tecavüz etmişti daha sonra bunu kitabında yazdı sonra yerel bir aile kızı olan Rachel Guidi ile evlendi evlendi dediysek elinde silahla kızın evine gider onunla evlenmezse onu, ailesini öldürüp en sonda da intihar etmekle tehdit kızı ailesinin önünde eder..
Bence çok ikna edici…Dramatik ve düşüncesizce kafasına estiği gibi davranan biri olarak 1917 de cephede yaralandı ve siperlerde yaşadığı cehennem hayatını-ideolojisini tamamen değiştiren bir deneyim oldu oma göre İtalya'nın müttefiklere yaptığı fedakarlıklar yeterli şekilde karşılık görmüyordu 600 bin ölü, 1 milyon yaralı bunun önemli bir bölümü de uzuv kaybetmiş gazilerdi o zamanlar buna “ SAKAT ZAFER” deniyordu…
O artık bir “MİLLİYETÇİYDİ” ve bşr milliyetçi olarak şiddeti destekliyordu Faşistler savaşları “ÜLKELERİN VE ÜLKE HALKLARININ BÜYÜK SINAVLARI OLARAK GÖRÜYORDU” Bu aralar bir grup sanayicinin yardımı ile kurulan bir gazetenin yöneticiliğimi yapmaya başladı ve fikirleri yayaınlanmaya başladı, 1912 Rus devriminden 3 sene sonra İtalyan iş adamları-sermaye onu komünizme karşı bir duvar olarak görüyordu karşılığında Mussolini grevleri dağıtıp arazilerini korumaları için adamlarını ödünç verdi…. Yükseliş başlamıştı artık sermayenin gücü onunlaydı…
(Devamı var......)
Comments