top of page
Yazarın fotoğrafıevrenseldevinim

BÜYÜK RESİM, BÜYÜK OYUN


Eli hızlı tayfasının "Canbaza bak" dümeni vardır. Canbaz dikili iki direğe gerili tel üstünde yürür, büyük resim odur toplumlar için, ama büyük oyun canbazın ip üstündeki mahareti değildir maalesef. Büyük oyun aşağıda topluma canbaza baktıranların, buna yönlendirenlerin kurduğu düzendir. Kimi zaman cebiniz boşalır, kimi zaman canlar gider, kimi zaman o toplumun geleceği. Toplum denilen kitle büyük resme meftun olduğu için aslında hiçbir şeyinde farkında değildir.

Siyasi olayların analizi geçmiş zamandakiler olup, bittiğinden ve sebeplerin bir kısmı gözden kaçabileceğinden analiz eden faktöründen dolayı zordur. Günlük, kısa zaman içindeki siyasi olayların analizi daha da zordur. 21. yy analizden fazla ideolojik beklentiler, komplo teorileri, büyük güç merkezlerinin politika üzerinden okunur.

Türkiye'de 2002 seçimdelerinden beri siyasi söylem olarak toplum hep büyük resme baktırılıyor. Uzman adı altında, analist adı altında bir çok çıkmaz yola sokucu kimisi ajan-provokatör fakat kimisi de gerçekten halis duygularla bu görevi yerine getiriyor.

Bugüne bakarken dünün gözümüzün önünde olması gerekir. Dünün rehberliği olmadan bugünü okuyabilmenin, bugünü okuyamadan yarın analiz edebilmenin imkanı yoktur. Sert manevralar, siyasi zig zaglar olarak gördüğümüz bir çok şey geçmişte izlerine rastlayabileceğimiz sebeblere dayanabilmektedir.



Aslında AKP-MHP koalisyonuna hayret edenlere de hayret etmek gerekir. Yok liderler birbirlerine şunları söylemiş, yok şunu yapmış, yok bunu yapmış. Bu ortaklık yeni bir şey değil ki? Bu ortaklığın merkezini ve bu ortaklıklığın ortak noktalarını çözümledin mi nasıl bir durum içinde olduğumuz görülmektedir.

MHP'nin tavrı yeni bir tavır değildir. İlk kuruluşunun öncesinden beri yani tohumun ilk çimlendiği yer olan Komünizmle Mücadele Derneklerinden beri zımmi bir Merkez-liberal sağ, Milliyetçi kanat ve Muhafazakar kesim koalisyonu kesintisiz olarak devam ediyor.

MHP yi kuran ve finanse eden politikalarını belirleyen Amerika-Nato kanadı bugünkü süreçte 1980den itibaren uygulamaya koydukları 80 sonrası MHP milliyetçilik çizgisinin beraberinde aynı yumurta ikizi BBP sinin tasfiyesi bu politikanın bir üst evresinin uygulayacısı AKp potasında eritilmeleri süreci başlamıştır.

Ocak 2002 de Recep Tayyip Erdoğanın meşhur ABD ziyareti; Daha Refah partisi İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıyken kurulmuş olan diyalog ve ortak çalışma disiplini Erdoğanı Amerika da devlet başkanı protokolüyle misafir etme jestleriyle kamuoyuna yeni politikanın başladığının sinyalleri. Ilımlı İslam; Amerikanın Büyük Ortadoğu projesinin evrelerinden biri olan Ilımlı İslam projesini referansını Sünni İslam formları alan ve hertürlü takiyyeyi mübah gören özellikle Suudi Vahhabiliğiyle ortak görüş ve menfaat alanları bulan, İsaril güvenlik alanını oluşturacak, Yeni ortadoğu haritasını şekillendirecek, böylece yeni ekonomik ve stratejik düzlemin oluşacağı evre. Ocak 2002 de Erdoğanın bu ziyaretiyle beraber, zaten kaynayan kazan olan Türkiye kamuoyu yeni bir sahaya doğru çekilmeye başladı. Amerikadaki düşünce kuruluşu (!) stratejistlerinin çizdiği rota veya yol haritasının uygulanması için oyunda rol alacak aktörlerin sahneleri geldikçe replikleri için hazırlıklar yapıldı, kimi zaman sufle ile kimi zaman dublaj ile sahneler çekilmeye başladı. Hollywood tarzı bu gösterinin adı Ilımlı İslam-BOP.

Lafı uzatmadan bu stratejistler senaryonun ilk bölümlerini yazmaya başlayıp rol sahiplerine dağıtınca, hepsi görevlerini şimdi olduğu gibi oskarlık oyunlarla yerine getirdi. 15 Temmuz 2002 ortada hiç bir şey yokken, zaten büyük bir ekonomik buhran ve beraberinde doğal afet felaketinden çıkıp yeni toparlanırken, ekonomik kazanımlar etkisini yavaş yavaş göstermeye başlamışken, koalisyon ortağı Devlet Bahçeli bir açıklama ile suni bir durum yaratarak erken seçime gitmek istediğini bildirdi. Açıklamasında bir çok şey vardı. Ama aslında hiçbir şey yoktu. Tek olarak erken seçime götürme iradesi vardı, ve bu irade için sıralanmış birbiriyle bağlantısız ve temeli olamayan bahaneler. Mhplilerin hitabıyla Devlet bey, Genel başkanlığından beri ülkücü camiayı zaten başka bir cenaha çekmek için gayret içindeydi. MHPnin içinde eski tüfek ülkücüler tasfiye edilmiş, merkez sağın ki zamanında DYP dahil olmak üzere bir çok sağ partide görev almış isim önemli görevlerde yeralmakta hatta milletvekilliği yapmaktaydı. Zaten MHP seçmeni eskiden beri, sağ koalisyonlarla ittifaklarla seçime girmeye açık-kapalı ortaklıklar yapmakta mahirdi. (Bakınız MC hükümetleri)

Devlet Bey görevini yerine getirmişti ve AKP ile 2002 seçimlerile başlayan koalisyon bir şeklde devam etti. Ilımlı islam dönemnin her geçiş evresinde MHP görevini ve desteğini sorunsuz yerine getirdi. Bunun karşılığınıda aldı. Ve yeni süreç MHP ile artık Türk Milleyetçiliği veya Türk İslam sentezinin tasfiyesi ve YENİ TÜRKİYE söyleminin (ki bir süre sonra bunun sentezi belki de doktrini bir şekilde ortaya atılacak)izinden yürümeye devam edecek. MHP yapısının son seçimi bu 2019 seçimleri olacaktır. Zaten kapalı koalisyon açık hale geldikten sonra ki sürecin nasıl işleyeceği açıklamaların satır aralarında apaçık vardır. "MHP ve AKP koalisyonu yanlız Recep Tayyip Erdoğanın Cumhurbaşkanlığını adaylığının desteği şekilde değil, ondan sonra ki beşyıllık süreçte tam olarak sürecektir." Bahçeli Mart ayındaki Genel Kongresine ktidar ortağı olarak gitmenin ve kendi seçtiği delegelerle kendini seçtirmenin rahatlığı ve meşruluğu içinde parti tasfiyesini hiçbir sıkıntıya mahal vermeyecek şekilde halledecektir.

BBP partisi de bu süreçte siyasi sahneden çekilecek o da AKP potasında eriyecektir.

.......

İlginç olan bu kadar güya Türk Milliyetçisi parti siyasi referansların ve ölçü değerlerinin tamamında görüleceği gibi Türkiyenin sağ Kürt partisi olan AKP içinde eriyecek olması ve bunların tamamının kendisini YENİ TÜRKİYE de milliyet olarak değil, dindaş olarak konumlaması.



İktidarın Kürt politikası, Amerikanın BOP'ta yazılı olanlara birebir uymaktadır. İktidarın 15 yıllık iktidarı 3 kısmaayrılırsa her 5 yılda yenilenen bir Kürt politikası var-mış- gibi görülür. İlk beş yıllık süreç terör içeren kürt hareketinin daha önceki koalisyon tarafından elebaşının derdest ettirilip Türkiyeye getirilmesi ve bunun ekmeğini İktidar partinin yemesi şeklinde geçti. Zaten kurucularının ve milletvekillerinin arasında hatırlı sayılır ve Kürt camiasının değer verdiği isimler olan AKP, Tayyip Erdoğanın büyük uğraşılarına o günkü kendi söylemiyle 1 koyup 10 kazanacağı dönemde Başbakan Abdullah Gülün ve bölge milletvekillerinin Erdoğana rağmen -ki o dönem Erdoğan milletvekili değildi ve meclis grubunu dışardan kontrolde zorlanıyordu. İşin o kısmında devreye zaten demokrasi havarisi Deniz Baykal'ın sahneye çıkması ve rolünü oynaması vardı.- Amerikan askerleri İskenderun açıklarında gemilerde beklerken mecliste Amerikanın Irak çıkarmasının Türkiye üzerinden olmasına izin vermemesi ile ABD nin senaryosu başka bir hal aldı. Büyük başrol en önemli repliklerinden birini söyledi " Bu Amerika devleti tarafından not edilmiştir." Zaten gereğinin yapılacağı da Kuzey Irakta Türk Askerinin başına çuval geçirilerek gösterildi. İlk beş yılın üçüncü yılından itibaren adadaki ve dağdaki ile temaslar AKP liderinin farklı söylemleriye ifade bulan: "Osloda görüşen şerefsizdir". "Osloda biz değil devlet görüştü", "Osloda görüşme emrini ben verdim." "Görüşmeler yanlız Oslo ile sınırlı değil, ada ve dağlada görüşülüyor". Tabi bu söylemler olay ortaya çıktığı ikinci dönem ortalarına rastlıyor. Meşhur görüşmek trafikleri, Açılım süreçleri, akil insanlar, dağdan gelenlere örtülü aflar, nevruzlar, bir çeşit iki taraflı barış görüşme süreçleri 'dolmabahçe paktı', kobani , barzani figürü ve sonrasında tasfiye denilecek kan siyasetinin nemacısı Türk milliyetçiliği temsilcilerinin potada eritilmeden evvel kendi kesimlerini AKP çatısı altında toplayabilmek için Kürt cephesi açarak silahlı çözüm harekatı.

Bu düzlemde HDP kimi zaman dağla olan diyaloğu sağlayan meşru siyasi taraf, kimi zaman Kürt hareketinin doğal lideri görülen Öcalan ile politika çalışmaları yapan siyasi kanal, kimi zaman MHP tarzı siyasetin Kürt figürü, kimi durumda sosyalist söylemlerle sosyalist cenahı toparlamaya çalışan bir platform.

Türk siyasi tarihinde Muhafazakar kesim kadar yapılanmaları kapatılmış, siyasetten yasak edilmiş ve her dönem Devlet bekası için tehdit görülmüş Kürt realitesi. Üzerine bir çok araştırma yapılmış, bir çok rapor yazılmış fakat meclisin tozlu kütüphane raflarında kalmış, partilerin seçim bildirilerinde koyu tonla büyük büyük kelimelerle yazılmış, sonra yasak meyve imiş gibi hiç dokunulmamış yok-muş- gibi davranılmış bir konu.Erdoğan AKPsi de BOP projesinin bir sayfası olarak bununla ilgili çalışmış sonra başka sahneler çekileceğinden Büyük Güneydoğu operasyonları ve milletvekilleriyle eşbaşkanlarının içeri alınması, yerel yönetimlerine elkonulması süreciyle buzdolabına kaldırılmış bir sorun yumağı.

Erdoğan erken veya 2019 seçimlerinde yanlız MHP-BBP partisi koalisyonu ile seçimleri alması , OHALle seçime girse bile zor iken en baştan beri kendisini var eden öncelikli kaynağı olan Kürt seçmenle yani Kürtlerle de bir ittifak yapmak zorundadır. Geçen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendileri için büyük bir sürpriz olan Demirtaşın aldığı oylar ve genç okumuş kitlenin söylemlerinden hoşlanması Erdoğan ve beraberindeki güçleri rahatsız etmiş ve Demirtaş bir şekilde yine! CHP yardımıyla tasfiye edilmiştir. Fakat bu tasfiye ile beraber Kürt gençleri ve muhafazakar Kürtlerin Erdoğan ve AKP politikalarına özellikle Diyarbakır-Surdan itibaren kisüreç soğuk bakmalarına neden olmaktadır.


AKPnin eline Türkiye siyasetini yeniden dizayn etme fırsatı geçmişken HDP deki genel kongreye de her şeye rağmen müdahil olacaktır. HDPnin içinde Türk milliyetçi kesiminde pek tavır göstermeyeceği ve Erdoğanın mevcut sağ koalisyonunu zorlamadan HDP ile seçim için zımmi ortaklık veya yeni açılımlar yapabilecekleri adayı farklı kanallar üzerinden kamuoyunun dikkatine sunmuş bulunmaktadır. Kendisi sanat camiasına Sinan Çetin kontenjanından dhil olmuş, sosyalist, popülist, sinemacı, hümanist, çevreci, fıkracı bal Mahmut kıvamında Türkmen boylarından Sırrı Süreyya Önderdir"....

4 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page